NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
219 - (2539) حدثنا
ابن نمير.
حدثنا أبو
خالد عن داود
(واللفظ له). ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
سليمان بن
حيان عن داود،
عن أبي نضرة،
عن أبي سعيد.
قال:
لما
رجع النبي صلى
الله عليه
وسلم من تبوك،
سألوه عن
الساعة. فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "لا تأتي
مائة سنة، وعلى
الأرض نفس
منفوسة اليوم".
{219}
Bize İbnü Numeyr rivayet
etti. (Dediki): Bize Ebû Hâlid, Dâvud'dan rivayet elti. Lâfız onundur, H.
Bize Ebû Bekr b. Ebi
Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Hayyan, Dâvud'dan, o da Ebû
Nadra'dan, o da Ebû Said'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Tebûk'den dönünce kendisine kıyameti sordular. Bunun üzerine
Rfesûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Yüz sene gelmez ki,
yeryüzünde bugün doğmuş bir nefis kalmış olsun!» buyurdular.
220 - (2538) حدثني
إسحاق بن
منصور. أخبرنا
أبو الوليد.
أخبرنا أبو
عوانة عن
حصين، عن
سالم، عن جابر
بن عبدالله.
قال:
قال
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم "ما من
نفس منفوسة،
تبلغ مائة سنة".
فقال سالم:
تذاكرنا ذلك
عنده. إنما هي
كل نفس مخلوقة
يومئذ.
{220}
Bana İshâk b. Mansûr
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu'l-Velid haber verdi. (Dediki): Bize Ebû Avâne Husayn'dan,
o da Sâlim'den, o da Câ'feir b. Abdiliah'dan naklen haber verdi. (Şöyle demiş):
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Doğmuş hiç bir nefis
yoktur ki, yüz seneye erişsin!» buyurdular.
Salim demiş ki : Biz
bunu onun yanında müzakere ettik. Bu ancak o gün yaratılmış her nefistir.
İzah:
Abdullah b. Ömer
rivayetini Buhâri Kitâbu'l-ilim ile Kitâbu's-Salât'da tahric etmiştir.
Hadisin rivayetleri
birbirini tefsir etmektedir. Bu rivayetlerden maksad, o akşam doğan bir çocuğun
yüz seneden fazla yaşamıyacağını beyândır. Daha sonra doğan bir çocuğun yüz
seneden fazla yaşayıp yaşamayacağına dâir söz yoktur.
Menlûse: Yaratılmış,
doğmuş demektir. Bu kayıt meleklerle cinlere şâmil değildir.
Bâzıları: «Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu hadisle ümmetinin ömürleri kısa olacağını
anlatmak istemiştir» demişlerdir,
Hızır (Aleyhisselâm)'ın
vefat ettiğini söyleyenler bu hadislerle istidlal etmişlerdir. Cumhura göre
Hızır (Aleyhisselâm) sağdır. Onlar bu hadisleri te'vil ederek Hızır
(Aleyhisselâm)'ın o gün su üzerinde olduğunu yahut hadisin umumundan tahsis
edildiğini söylemişlerdir.
Kirmani hadisin
umumunda Hz. İsâ ile İblis'in dahil olup olmadığı hususunda suâl açmış,,
cevabını da vermiş ise de, Allâme Ayni bu suâl ve cevapları yersiz bularak
şunları söylemiştir: «Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yeryüzünde
yaşayanlardan muradı ümmetidir. Karineler buna delâlet etmektedir. Yeryüzünde
yaşayan müslüman, kâfir bütün insanlar onun ümmetidir. Müslümanlar ümnıet-i
icabeti, kâfirlerse ümmet-i davetidir. İsâ ile Hızır (Aleyhisselâm) ümmetden
sayılmazlar. Şeytana gelince: O âdemoğullarından değildir.»
Bu rivayetler dahi Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Peygamberliğine delâlet eden mucizeyi tazammun
etmektedir.